Ana SayfaKulisHande Demirel Borsa Gündem’e konuştu---

Hande Demirel Borsa Gündem’e konuştu

1 / 9
Hande Demirel Borsa Gündem’e konuştu
19 Aralık 2014 - 09:47 www.borsagundem.com

SERAP SÜRMELİ – BORSAGUNDEM.COM / ÖZEL

Para akıllıya gidermiş ya, Akıllı Para o’nda. Önemli konuklarıyla ekonomi gündemindeki önemli maddelere Fokus’lanan o. Uzakları her gün yakın yapmak kolay mı? Ama Londra’yı, New York’u İstanbul’a taşımak onun için çocuk oyuncağı! Global hedefleri, stratejileri Türk yatırımcısının evine, ofisine getirmek, tüm beyinlere doping şırınga etmek,  ‘merak’ yüklemek o’nun yeteneğinin bir parçası. Hem de bir gün değil, her gün.

Bitti mi? Hayır!

Haftaya şov tadında başlıyor, izleyicileri coşturuyor,  sorunları konuşturuyor, çözüm yolları sunuyor. KOBİ Türkiye için hobi değil, bunu hiç unutturmuyor…

Yorgunluk yok! Yılgınlık asla!! Korku mu? O da ne?! O zaman bu enerjinin kaynağı ne?

Bal desem yalan. Sevip sevmediğini bile bilmiyorum ama kavanozla yesen masal.

İşin gerçeği kıskanılacak cinsten; çünkü dinamik, dingin, doğuştan hareketli. Sözde değil özde bilgili, tecrübeli. Özgüveni ise yüksek. Hırslı, heyecanlı. Her konuda kendine geniş bir manevra alanı yaratmada maharetli. Bozkır kültürünün yaşayan örneği. Hepsi de kendi ifadesiyle karakteri…

İşte bizim tanıdığımız Hande Demirel böyle biri…

Peki, Bloomberg HT ekranında hayranlarını global bir finans seyahatine çıkaran Bloomberg HD’nin seyahatlerine ne demeli?

Asıl Capital yüreğinde, beyninde 

Hande Demirel mimarlık okudu. Ekonomiyle hiç alakası yoktu. Gazeteci olmak istiyordu. Babasının itirazlarına, arkadaşlarıyla kurduğu ‘soğutma’ operasyonlarına inat direndi. Sabah Dergi Grubu’nun havasını soluduğu gün haykırıyordu: İşte oksijen bu… O koridorlara, o kağıt kokusuna ‘günaydın’ dediğinde hayatı değişti. Mimarlık rafa kalktı. İletişim devri başladı! Master yaptı.

Medya kanına girmişti bir kere. 100 metre rekortmenlerini yaya bırakacak hızda, kısa sürede sektöre ısındı. Meslektaş ‘gözaltısı’nda zirve merdivenleri zıplayarak çıkıyordu. Dergi kesmemiş,  radyoda ‘tarih programı’ bile yapmıştı. Kader ağlarını örüyordu. Bir arkadaş ısrarıyla yaptığı başvuruda, ekonomiden hiç anlamasa da, Capital’i Kapital yazsa da işi kaptı. Perfect İngilizce işe yaramıştı. Capital’in her köşesinde 10 yıl çalıştı.

İster sev ister sevme ama her ayrılık hüzün doludur. O gün tarih, sarı bir takvim yaprağı üzerinde yere düşerken ekonomist Hande, Haber Müdürü kartvizitiyle arkadaşlarına ‘elveda’ diyordu.

Capital’den çıktı, gitti ama olsun! Asıl kapitali yüreği, beyni, fikirleriydi. Bir de ‘altın’ gibi parlayan hayalleri…

Ya o telefonu duymasıydı?

Kulaklarında Lady Day, kendini Blues’un kollarına teslim etmiş, başka bir alemde gezinirken telefonu çaldı. Baktı, numara yabancıydı, telaşsız, kahvesinden bir yudum daha aldı. Londra’dan gelen “Bize katılır mısınız?” sesini  duyunca heyecanlanmıştı! Fincanı lavabonun içinde bıraktı, çantasını aldı, Bloomberg’e kanatlandı.

Artık yeni bir dünyaya, rüyaya uçuyordu…

Avrupa’nın batısına ayak bastığında belki TV tecrübesi yoktu ama inançlıydı. Başarıya kitlenmişti. Yerliyi, yabancıyı, tüm piyasaları Londra’da öğrendi. Bloomberg ekranında nefis pişti! Analizler yaptı, ses getiren programlara imzasını attı. İki yıl sonra transfer rüzgarı bu kez ters yönden esiyordu, Avrupa’nın doğu kapısından, anavatan’dan. Bloomberg HT’nin davetini kırmadı, kıramazdı. Özlemişti. Yaşamının ve mesleğinin geri kalan yılları adına İstanbul’u tercih etti.

‘Yes’le gitti, ‘Evet’le geldi

İyi ki de özledi, ‘evet’ dedi. Onu daha yakından tanıdık. Onu izledikçe öğrendik, aydınlandık, bilinçlendik. Tebessümünü, mimiklerini sevdik. Bir buçuk senedir Bloomberg HT’nin sempatik ekran yüzlerinden olan Hande Demirel sohbete başladığımız andan vedalaşana kadar beni hiç yanıltmadı. Ekrandaki sıcaklık, samimiyet, ustalık karşımdaydı. Programlarını, insanlarını, heyecanlarını, keyiflerini ve piyasayı bizimle paylaşırken sanatçı penceresini de ilk kez açtı;  müziğin, seramiğin, resmin, heykelin damarlarında akan yerini, rolünü anlattı… Hem de neşeyle…

Bazı hazımsızlara mesaj!!

Televizyonların güzel, başarılı yüzü olunca tüm dikkatler de üzerine çevriliyor. Milyonların ‘gönül radarı’na girince haliyle teklif de geliyor. Ama o konumundan hem mutlu hem de çok mütevazı. Hazmederek ilerlediğini söylüyor. Bazı hazımsızlara mesajını gönderiyor.

Ekonomist bakışı mı, piyasacı yaklaşımı mı? “Yeri gelince daha analitik, yeri gelince daha duygusal bakıyorum olaylara” derken yüzündeki o gizemi, o ‘derinliği görmenizi isterdim. Çok parayla memleket kalkınması arasındaki zor tercihin bu kadar rahat olacağını bilmezdim.

Sözü borsaya, dolara, altına çeviriyorum. Hep o başkalarına soracak değil ya bu kez ben ona soruyorum, “Öngörüleriniz nedir?” diyorum.  Üşengeçlik sıfır, yatırımcı enstrümanlarını tek tek analiz masasına yatırıyor.

O bir feminist değil hümanist

Sohbet Merkez’e kayınca haliyle konunun aktörü Erdem Başçı oluyor. “Nasıl buluyorsunuz?” soruma bomba gibi yanıtla karşılık veriyor: “Ben Hindistan Merkez Bankası Başkanı’nı çok beğeniyorum…”  Ya kadınlar, çalışan kadınların hakları? Sıkı durun; feminizmi kapının önüne koyan, hümanist tacını takan Hande Demirel sıkı bir eşitlik taraftarı.

Ve daha neler, neler? Bunlar ise özelinin bazıları…

Bu kadar krizli, gergin, kaoslu bir ortamda bir soluk almak isteyenler için bir güler yüz konuşsun, sempatik bir ekonomist kendini, bir usta gözüyle Türkiye’yi anlatsın istiyorum.
Hande Demirel’i size getiriyorum… Hem de tüm sırlarıyla… 

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)