Erkin Şahinöz [email protected] Erkin Şahinöz

Bu sefer ben soruyorum

03 Ağustos 2015, 07:15 - -

Fed'in 10 yıl sonra ilk kez yapacağı faiz artırımına yönelik dış piyasalarda hiçbir kaygı yok.  Birincisi, güçlü gelen ABD verilerine S&P500 endeksi halen pozitif reaksiyon veriyor.  Fed kaygısı olsaydı "iyi veri-kötü piyasa reaksiyonu, kötü veri-iyi piyasa reaksiyonu" gözlemlerdik. 

İkincisi, "Fed barometresi" konumundaki ABD 10 yıllık Hazine faizleri (uzun vadeli piyasa faizi) ABD ekonomisinin ulaştığı toparlanma düzeyine kıyasla oldukça düşük kabul edilebilecek yüzde 2.20 seviyelerinde bulunuyor. Dış piyasalarda Fed kaygısı olsaydı 10 yıllık Hazine faizlerinin yüzde 3.0 düzeylerine doğru hareketlendiğini görürdük.  Ki buna benzer bir eğilimi 2013 yılının mayıs aylarında yaşamıştık.  Fed tahvil alım programını bitirmeye niyetlendiğini açıkladığında ciddi bir panik yaşanmıştı (bitişikteki grafik).

Peki hep böyle mi kalacak? Elbette hayır. Fed'in yılın geri kalan kısmında üç toplantısı kaldı: 16-17 Eylül, 27-28 Ekim ve  15-16 Aralık.  Bu toplantıların eylül ve aralık aylarındakileri basın konferanslı. Takdir edersiniz ki 10 yıl sonra atılacak ilk ciddi "normalleşme" adımının basın konferanslı bir toplantıya denk getirilmesi lazım.  Bu  durumda ilk faiz artırımı ya eylül ya da aralık toplantısında yapılacaktır.  Lakin aralık ayının ikinci haftasıyla birlikte piyasalarda işlem hacmi çok düşer.  Böylesine önemli ve sembolik bir hamlenin piyasaların sığ olduğu bir dönemle çakıştırılması piyasa reaksiyonlarında aşırılıkları beraberinde getirebilir.  Fed bu gerçeği de dikkate alacaktır.  Malum, "finansal istikrar hedeflemesi" kapsamında varlık fiyatlarının reaksiyonu da dikkate alınıyor. Bu durumda en ideal tarih olarak eylül toplantısı kalıyor.  Bu durumda önümüzde iki kritik tarih var: 7 Ağustos ve 4 Eylül. Birincisinde temmuz ayı, ikincisinde de ağustos ayı tarımdışı istihdam raporu açıklanacak.  Özel sektör tarımdışı istihdam artışı bu iki ay 200 bin üzerinde gelir ve işsizlik oranı yüzde 5.2'ye inerse (en son açıklanan yüzde 5.3) eylül ayında ilk faiz artırımı gelir.  Fed kaygısıyla birlikte dış piyasalarda şartların (bir süreliğine) terse dönmesi ve gelişen piyasalar üzerindeki baskının artması beklenmeli. 

Dışarıda işlerin tersine dönmesine bir iki veri kadar uzakken bizde ne var?

Terör var.

Her gün şehit haberi var.

Hava operasyonları var.

Siyasi belirsizlik var.

Düşük büyüme var.

Yüksek enflasyon var.

Düşük büyümeye kıyasla yüksek cari açık var.

Sermaye girişinin, cari açığı karşılayamadığı gerçeği var (bitişikteki grafik).

Kredi notu indirimi riski var (bir önceki yazimda işledim).

Dolarizasyon (döviz mevduatlarının para arzı içindeki payına dikkat) riski var (bitişikteki grafik) .

Bu sefer ben soruyorum...  Makul bir koalisyon kurulamazsa ve bu şartlar altında erken seçime gitmek zorunda kalırsak kur "Araf bölgesi" olarak nitelendirdiğim 2.80'in üzerine yerleşip yeni rekorlara yelken açar mı?

Not:  "Şirket Değerleme" ve "Finansal Piyasalar" eğitimlerim hakkında bilgi almak için [email protected] adresine mail atabilirsiniz.

Son söz: Torbada ne varsa çorbada da o vardır.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
YAZARIN DİĞER YAZILARITümünü Göster