Yiğit Bulut, Putin'i bombaladı

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, TRT Haber TV'de Hasan Kurtulmuş'un sunduğu Derin Analiz programında, Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin Rusya'ya en zor zamanlarında el uzattığını, Erdoğan'ın Putin'den bahsederken hep "sevgili dostum Putin" ifadesini kullandığını hatırlatan Bulut, "neden Mr. Putin, neden?" sorusunu sordu.

Rusya'daki Putin yönetiminin şimdiye kadar Türkiye'ye karşı güvenilmez tutumlar içerisinde bulunduğunu ifade eden Yiğit Bulut, bunun sebebi olarak da dünyadaki diyalektik dengesine işaret etti.

Sovyetler Birliği dağılana kadar, Batı bloğu karşısında Doğu bloğunu temsilen Rusya'nın yer aldığını, ancak 1989'dan itibaren Rusya'nın bu temsil gücünü yitirdiğini, 11 Eylül'ün ardından ise diyalektiğin diğer tarafında İslam dünyasının yer aldığını hatırlatarak, Rusya'nın diyalektikteki yerini yeniden alma çabasında olduğunu vurguladı.

Yiğit Bulut şöyle konuştu:

Çok objektif şekilde tartışılması gereken yerler var. Bakın, geçmişten bugüne Osmanlı coğrafyasıyla Rusya arasında çatışmanın tavan yaptığı dönemler var. Bakıyorsunuz, Osmanlı'nın Kırım Savaşı'nı finanse etmek için Batı'ya yaklaştığını görüyorsunuz. Yavuz ve Midilli'nin Osmanlı'yı 1. Dünya Savaşı'na sokan denklemin ilk kıvılcımını ateşlediğini görüyorsunuz. Dolayısıyla bunlar çok hassas konular.

TÜRKİYE RUSYA'NIN EN ZOR ZAMANLARINDA PUTİN'E EL UZATTI

Ama bir gerçek var, onu tespit ederek bu konuyu konuşmaya başlamak lazım. Sayın Cumhurbaşkanı da çok net ifade etti. Bugüne kadar Rusya dünyada son 12-13 yılda ne zaman yalnız kaldıysa her zaman Türkiye Rusya'ya el uzattı. Bunun altını çok net olarak çizelim. Türkiye, Rusya'nın dünyada istenmediği, en kötü durumda olduğu dönemlerde Rus coğrafyası için her zaman bir açılım oldu. Ve geçmişteki tarihi olayları da düzeltmek adına Sayın Recep Tayyip Erdoğan başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinde, başbakan ve devlet başkanı olan Putin'e "sevgili dostum Putin" diyerek defalarca elini  uzattı.

RUSYA HEP GÜVENİLMEZ TAVIRLAR SERGİLEDİ

Bu el uzatmaya karşılık Rusya'nın yaptığı çok büyük yanlışlar var. Bunun altını net olarak çizmek lazım.

1. Sözde Ermeni meselesiyle ilgili olarak, Türkiye'nin tam karşısında bir tutum gösterdi ve Türkiye'nin tezlerine sahip çıkması beklenirken, "sevgili dostum Putin" cümlesine yakışmayacak şekilde hareket etti.

2. Suriye'de yine Türkiye'nin tezinin tam tersi yönünde konumlanırken, bu yetmiyormuş gibi  kabullenemeyeceğimiz bir şekilde soydaşlarımızın bulunduğu bölgeyi bizzat Rus uçaklarının gelip bombaladığını gördük. Bizzat Rus ordusunun eğittiği unsurların gelip Türkmenlere karşı operasyonlara giriştiğini gördük.

Vladimir Putin'in İran ziyaretini ve orada konuşulanları da yan yana koyduğunuz zaman, Türkiye'nin attığı bütün iyi adımlara rağmen, uzatılan bütün ellere rağmen Rusya Türkiye'yi; Rusya-İran-Suriye çemberi şeklinde kuşatmaya çalıştı.

Bütün bu el uzatma dönemlerinde Batılı gazetelerde "Ruslara güvenilmez" şeklinde uyarılar yapan haberler çıktı. Batılı diplomatlar açıkça söylediler "Ruslara güvenilmez, mutlaka bir kıvılcım çıkar" diye. Ama bütün bunları Türkiye "hayır biz bir dostluk kuruyoruz, Kırım savaşını bertaraf ediyoruz, dünya savaşlarını bertaraf ediyoruz, 1850'lerden itibaren başlayan süreci tersine çeviriyoruz ve bu coğrafyayı bütünleştiriyoruz" diyerek hep Rusya'ya karşı adım attı.

TÜRKİYE HAVA SAHASINDAN GEÇEREK TÜRKMENLERİ VURAN RUS UÇAĞININ DÜŞÜRLMESİNİ KİMSE YADIRGAMAZ

Ama geldiğimiz noktada hala Türkiye yokmuş gibi, Türk hava sahasından geçip Türkmenlere bombardıman yapan bir Rus uçağının düşürülmesini hiç kimsenin yadırgamaması gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti  ciddi bir devlettir.  Bu coğrafyadaki kardeşlerimiz, soydaşlarımız, Türkmenler, başka unsurlar... Ne olursa olsun, onların varlığı, Türkiye'nin onlara kanat germişliği bir gerçektir ve Türkiye'nin bu gerçekliğin aksine davranmasını kimsenin beklememesi gerekiyor.

RUSLAR YAPTIKLARINI BİR KEZ DAHA DÜŞÜNMELİ

Sayın Cumhurbaşkanımız çok net ifade etti. Bayırbucak Türkmenlerinin, Türkiye'nin gözü önünde, Türk hava sahası defalarca ihlal edilerek bombalanmasına daha fazla seyirci kalması mümkün değildi.

Ben Rusların da yaptıklarını bir kez daha düşünmesi gerektiğini çok net olarak ifade ediyorum.

RUSYA NEYİN PEŞİNDE?

Doğanın özü bir diyalektiktir. Siyah olmazsa beyaz olmaz, kadın olmazsa erkek olmaz, eksi olmazsa artı olmaz... Sistem diyalektik üzerinde şekillenir.

AMERİKA - RUSYA DİYALEKTİĞİ 11 EYLÜL SALDIRISYLA BOZULMUŞTU

2001 11 Eylül saldırısına kadar dünya diyalektiğinin şekillendiği sistemin adı çift kutuplu dünya düzeniydi. Amerika (Batı bloğu) - Rusya (Doğu bloğu).

Burada sorun ne biliyor musunuz? 1989'dan sonra diyalektiğin sağ tarafı çökünce  Batı panik halinde bunu doldurmaya çalıştı. 11 Eylül saldırısı Batı'nın imdadına yetişti adeta. Ve malesef yaşanan bu vahim terör saldırısı sonrası bazı Batılı "aydınlar" bunun bir diyalektik oluşturmak için yeni bir yol olduğunu düşündüler. Rusya'dan boşalan yere, onların tabiriyle (benim asla kabul etmediğim bir tabir) "İslami kaynaklı terör"ü koydular.

Fakat bir süre sonra gördüler ki, Ortadoğu kaynaklı İslami terör diye bir şey yok ve Rusya'nın boşalttığı alanı dolduramayacak.

PUTİN BUNU NEDEN YAPAR?

Şimdi, Rusya neden Türkiye'yi 1850'lerdeki gibi Batı'nın etkisine doğru itmeye çalışıyor? Putin bunu niye yapar? Bunu çok iyi düşünmemiz lazım.

RUSYA DİYALEKTİKTEKİ YERİNİ YENİDEN ALMAYA ÇALIŞIYOR

Neden biliyor musunuz? Çünkü, Rusya'daki üst akıl şunu düşünmeye başladı, Rusya boşalttığı alanı kendisi doldursun. Yani dünya tehdit algılamasında Amerika (Batı bloğu)'nun karşısında Rusya tekrar tehdit algılaması olarak yer alsın.

Ve malesef Putin'i yönlendiren bazıları ki bu bence çok yanlış bir yönlendirmedir, bunun Türkiye'yi belli bir noktaya iterek veya Türkiye'yle bazı tehlikeli hareketlere girerek, Batı bloğuyla sürtüşmeye başlayabileceklerini düşündüler. Daha açık söyleyeyim, Rusya Batı bloğuyla çatışmak isteyen bir tavır üzerinde ilerliyor. Ve bu tavrın Türkiye üzerinden başlayarak Batı'ya doğru uzanması konusunda malesef yanlış adımlar atıyor. Amerika-Rusya diyalektiğinin geri dönmesini isteyen bir Rusya var. 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.